Tahtalı Barajı ’nda Yağışlar Yine Etkisiz Kaldı Kaçak Yapılar, Kuyular, İhmaller ve Tartışma, Baraj Havzasını korumak kimlerin sorumluluğunda

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Su seviyesi %1,01 düştü: “Yağmur neden barajı doldurmuyor?” sorusu gündemde

İzmir ve Buca ‘nın en kritik içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı yağışlara rağmen düşmeye devam ediyor. Barajdaki su seviyesinin son ölçümlerde %1,01 oranında gerilemesi, kent genelinde “Yağan yağmurlar neden barajı doldurmuyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

Uzmanlar Uyarıyor: Tahtalı Barajı Su Tutamıyor—Kaçak Yapılar, Kuyular, baraj havzası, yer altı suları ve İhmaller zinciri

Uzmanlara göre yağışın baraja ulaşamaması; havza alanında ağaç kesimleri, kaçak kuyular, fosseptik çukurlar ve izinsiz yapılaşma gibi etkenlerle birleştiğinde barajın doğal su toplama kapasitesini zayıflatıyor. Yer altı suları hızla tükeniyor.

“Kaçak yapılar ve izinsiz kuyular baraj havzası için tehdit oluşturuyor” iddiası

Baraj havzasında yıllardır sürdüğü öne sürülen kaçak yapılar, kaçak kuyular ve fosseptik çukurları, barajın hem miktar hem de kalite açısından tehdit altında olduğu tartışmalarını alevlendirdi.

Su havzasının korunmasından sorumlu kurumlar arasında yer alan Tahtalı Barajı havzasını korumakla yükümlü kurumlar şunlardır:

İlçe Kaymakamları ( Buca İlçe Kaymakamlığı )
Jandarma veya Emniyet (kırsal kaçak yapılar, kaçak kuyu, ağaç kesimi vb.)
İZSU – Birincil su havzası koruma kurumu
İzmir Büyükşehir Belediyesi
İlçe belediyeleri (Buca Belediyesi dahil)
DSİ – Tarım ve Orman Bakanlığı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı

Buca Belediye Meclisi’nde söz alan AK Parti Meclis Üyesi İsa Nezir, Buca ‘da 18 bin kaçak yapının bulunduğunu ve bu yapıların büyük bölümünün altyapısız olduğunu vurgulamıştı. Kaçak yapıların çoğunun kendi sondaj kuyularını izinsiz açtığı da iddialar arasında. Buna rağmen, Buca Belediyesi’nin gelecekte büyük kriz yaratacak bu durumu görmezden gelmesi eleştirilere neden oluyor.

Buca’da ağaç kesimleri ve yapılaşma tartışmaları büyüyor

Buca’da son iki yıl içinde binlerce ağacın kesilmesine izin verildiği, bunun da yapılaşmanın önünü açtığı iddiası tepkilere neden oluyor.

Hazine arazilerinde gerçekleştirilen ağaç kesimleri, hatta jandarmaya tahsisli alanlarda bile orman dokusunun korunamadığı öne sürülürken, kesilen alanların yeniden ağaçlandırılmaması büyük eleştiri topluyor.

Bu durumun, hem su krizini derinleştirdiği hem de tarım alanlarının yok olmasına zemin hazırladığı ifade ediliyor.

“Foseptik çukurları ve kaçak depolar ne oldu?” soruları meclise taşınıyor

MHP İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Bahadır Altınkeser, kent genelinde gündeme gelen 80 bin kaçak foseptik çukurunun akıbetini sorarken, Buca Belediyesi’nin bu konuda neden yeterli adım atmadığını sorguluyor.

Benzer şekilde, AK Parti Buca Belediye Meclis Üyesi Murat Polat, özellikle Zafer Mahallesi’ndeki baraj havzasına yakın kaçak depo yapıları nedeniyle belediyeyi göreve çağırıyor.

Yine AK Parti Buca Belediyes Meclis Üyesi Kemal Altın, “Zafer Mahallesi’ndeki kaçak depoları görmüyor musunuz, yoksa yıkmaya korkuyor musunuz?” diyerek mecliste sert eleştiriler yöneltiği. Ancak ilgli kişilerden cevap çıkmadığı söylendi.

Adatepe’de kadastral yol kaymaları: Vatandaş bahçesine giremiyor

Adatepe Mahallesi’nde yaşanan kadastral yol kayması nedeniyle vatandaşların kendi arazilerine ulaşmakta zorlandığı belirtiliyor. Buca yolların, otoparkların ve yeşil alanların talan edildiği bir dönem daha yaşanıyor.

Uzmanlar uyarıyor: 2026’da büyük su krizi ve tarımda %12,7 küçülme riski

Mevcut gidişatın devam etmesi hâlinde İzmir’in 2026 yılında büyük bir su kriziyle karşı karşıya kalacağı, Bu dönemde açıklanan tarımda %12,7 oranında küçülme nin. 2026 yılında gıda krizine neden olabilir diyen uzmanlar. Tarım alanlarına sahip çıkılması gerektiği vurgulandı.

Bu tablo, yalnızca su arzını değil, gıda güvenliğini ve tarımsal ekonomiyi de tehdit ediyor.

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’a eleştiriler: “İmar planı değişikliği ve satışlar soru işareti yaratıyor”

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın, imar planı değişiklikleri ve belediyeye ait taşınmazların satışına odaklandığı iddiaları, ilçede yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

Bu yönelimin; kaçak yapılaşma, havza koruma ve çevre politikalarının geri plana itildiği yorumlarına yol açtığı ifade ediliyor.