42,5354$% 0.07
49,5729€% -0.06
9.394,00%-0,84
11.007,37%0,81
฿%
%
02:00
İzmir Buca Kırklar Mahallesi ’nde başlaması beklenen kadastro çalışmaları, henüz sahaya inilmeden büyük bir tartışmayı da beraberinde devam ediyor. Kamuoyunda, orman sınırları içindeki arazilere kaçak zeytin ağaçları dikilerek tarım yapılıyormuş algısı oluşturulduğu ve bu yolla arazilerin 2B statüsüne geçirilerek hukuksuz satışlarla meşrulaştırılmak istendiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü.
“Kamu malını korumayanın gözünün yaşına bakmayız.”
Bu sözler, Kırklar’daki kadastro sürecine dair beklentileri ve sorumluluğu bir kat daha artırdı. Köylüler, “Buca’da kamu arazileri satıldı mı ? ” Soruları yükselmeye başladı
Köylülerin iddiası net: Son yıllarda ormanlık alanlara taşınan zeytin ağaçlarıyla tarımsal kullanım görüntüsü verildi, ardından da bu alanlar 2B kapsamına alındı. Şimdi ise bu süreçlerin kadastro eliyle resmileştirilmesinden endişe duyuluyor.
Kadastro komisyonunun şeffaflığı en çok sorgulanan konu. Köylüler şu soruların cevabını arıyor:
Hiçbir resmi açıklama ya da liste paylaşılmadı. Bu da “kadastro, belli çevreler için mi hazırlanıyor?” şüphesini güçlendiriyor.
Geçmişte “muhtarlık belgesi” gibi hukuki geçerliliği olmayan evraklarla yapılan satışlar bugün birçok kişiye tapu iptali, yıkım ve adli süreçler olarak geri dönüyor.
Sinan Öğüt geçmiş programda durumu şu cümleyle özetlemişti.
“Devlet geçmişe bakar. Evveliyatı olmayanın hakkı olmaz. Hukuksuz satışlar ve zeytin ağacı taşımları var.”
Kadastro sürecinin hukuka uygun olması için bilimsel verilerle desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle:
zorunlu referans olmalı. Öğüt bu noktada uyarıyor:
“Hukukçusu olmayan kadastro adaletsizlik üretir. Haritacısı olmayan kadastro, geometrik cinayettir.”
Kırklar Mahallesi’nde tapusu olmayan alanlarda şüpheli satışların hız kazandığı da ayrı bir tartışma konusu.
2B yasasının amacı, orman vasfını kaybetmiş ve uzun süredir tarım yapılan alanlarda gerçek kullanıcıya hak tanımaktı.

